‘Karanlık’ günler

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Şimdi geçmişte Ertuğrul Karanlık, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta çalışmış…
Benim hatırladığım Beşiktaş’ta bir Sivok olayı var. Fenerbahçe’de de bir Sow olayı.
Hatta Sivok o denli bir açıklama yapmıştı ki Ertuğrul beyefendisi yerle bir etmişti. Onun hekim olduğuna inanmadığını söylemişti. Hatta şu söz çok kullanıldı.
“Doktor değil güya çıkıkçı”… Bunu söyleyen ise Sivok. Hatta soyunma odalarında bile bir çok olay, tartışmalar yaşanmıştı.
Karanlık hoca alternatif tıpa yatkın birisi. Ameliyatsız yolları tercih ediyor. Bu biçimde futbolcuların çabuk döneceğine inanıyor.
Ama tedavi tutmaz ise futbolcunun tedavi mühleti uzuyor. Yani bu türlü bir risk var…
Merak edip Google’a bakıp hangi eğitimi aldığını öğrenmek istedim fakat bulamadım. Tahminen vardır ancak ben bulamadım.
Hakkında daha bir çok telaffuz var. Ancak buraya yazmak istemiyorum.
Şimdi ne olduğu anlaşılmayan, bu kadar tartışılan bir hekim Fenerbahçe’ye tekrar nasıl getirilir? Asıl sorulması gereken soru bu…
Bu kadar sakat olması ve inatla hiçbirinin iyileşememesi nasıl açıklanır? Neyi kusurlu yapıyor Karanlık hoca.
Fenerbahçe’de şu anda yeni bir tabip arayışı olduğunu biliyorum. Fakat bu kadar hasardan sonra geç kalınmış üzere geliyor bana.
Hatta teze nazaran bir müddet evvel Tadiç idareye dünyaca ünlü bir Sırp hekimin ismini veriyor. İdare sıcak bakarken İsmail hoca istemiyor. Dönem başı ise kondisyoner istememişti. Tüm bunların kendi ayağına sıkmaktan ne farkı var. Her teknik yönetici alt takımında profesyonel takımla çalışmak ister. İsmail hoca tam zıddı. Takımını amatörlerle doldurdu. Sonuç ortada.
İsmail Yüksek uzun müddettir sırt ağrılarından şikayetçi. Lakin bir sırt ağrısını bile çözemiyor hekim Karanlık. Bari çocuğa kupa çek…
Bir de Cengiz Ünder. Adam bir türlü toparlayamıyor. Artık gidin bir Cengiz’e Ertuğrul hoca hakkındaki görüşlerini sorun. Bir dokunun bin işitin. Yalnızca Cengiz mi kadronun neredeyse yüzde 60’ı sakat. Ve dönemiyorlar.
Tabii olan da Fenerbahçe’ye oluyor. Ve koca kulüpte bir kişi sorgulamıyor.
Şimdi Real Madrid’e bakalım. Bakalım ki iki kulüp ortasındaki anlayışı görelim. Orada 4 hekim ve 8 fizyoterapist var. Bir de baş hekim.
Arda’yı düzgünleştirmek için ortalarında büyük bir rekabet yaşanıyor. Lakin her biri farklı tedavi süreci uyguluyor. Bu türlü olunca da Arda düşünceli bir sürece giriyor. Hatta bir gün fizyoterapistler Arda’yı idmandan alırlarken durum Ancelotti’nin dikkatini çekiyor. “Neden?” diye sorunca yükleme yapacaklarını söylüyorlar. Lakin Ancelotti bu duruma çok reaksiyon gösteriyor. Arda’nın kanat oyuncusu olmadığını, çok yüklemenin gereksiz olacağını ve sakatlığının müddetini uzatacağını belirtiyor.
İşte ondan sonra ortalık karışıyor.
Peki Real Madrid ne yapıyor?
Fizyoterapistleri mi kovuyor?
Hayır çabucak hepsinin başındaki hekimin işine son veriyor ve çabucak yeni hekim getiriyor.
Yani gözünün yaşına bakmıyorlar. Anında tedbir alıyorlar. Zira yatırımlarını koruyorlar.
Fenerbahçe hala yeni tabip bakıyor.
Futbolculara o kadar para harcamışsın, yatırım yapmışsın. Ve sen onları bir türlü koruyamıyorsun.
Sadece bir hekim senin paralarının sokağa atılmasına neden olabilir.

Nur Erkasap

Dolandırıcılık olayına “Fatih Terim fonu” denmesine hocanın inanılmaz formda sonlandığını biliyorum.
Ama bu olayda benim pozisyon öteki.
Adı geçen isimlerde en şaşkın olduğum isim Işık Erkasap.
Nur hanımın bu işin içinde olması nedeniyle hayretler içerisindeyim.
Ama belgeyi incelediğim vakit para akışında daima kendisinin ismi geçiyor. Hatta transferlerde onun hesabı kullanılmış.
Kendisi Müfit Erkasap’ın eşi.
Son derece hanımefendi ve pırıl pırıl bir insan. UEFA Kupası’nın alındığı yıllarda perde gerisindeki isimlerden birisi. Aileleri birleştirici ve sorun çözücü.
Erkasap ailesi Fatih hoca ailesi ile yıllardır büyük bir dostluk içindeler. Yedikleri içtikleri başka gitmez.
Fatih hoca bu fonla hiç ilgisinin olmadığını söylerken Işık hanımın isminin daima bu fonda geçmesi çok şaşırtan.
Şu anda Müfit hocanın da bir rahatsızlığı var. Ailenin içinde bulunduğu psikolojiyi düşünemiyorum. Olağan buradan yazamayacağım kimi hususlarda var. Bunlar yıllarca Erkasap ailesinin en büyük kederleri oldu. Hayatları dizi olur.
En büyük dayanağı ise Terim ailesinden gördüler. Onların takviyesi ile ayakta kaldılar.
Nasıl bağlayacağımı bilmiyorum.
İnsanların kalbi esasen yeteri kadar kırık.