Bakan Uraloğlu: Haydarpaşa ve Sirkeci’de İstanbul’a yakışacak projeler hayata geçirilecek

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bakan Uraloğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde, Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve tenkitlerini yanıtladı.

İnternet suratına ait yapılan tenkitlere işaret eden Uraloğlu, fiber altyapının birtakım caddelere, sokaklara ve meskenlere gidebildiğini, internet kullanıcılarının muhakkak paket suratlarında talepleri olduğunu söyledi.

Uraloğlu, bu alanda milletlerarası kriterlere nazaran istenilen yerde olunmadığına dair tezlerin bulunduğunu lisana getirerek, “Burada bizim yapmamız gerekenler var ve Telekom’un imtiyaz hakkı sürecinde daha çok para yerine daha çok yatırımı koşul koyarak bunları telafi edeceğiz. Lakin unutmayalım, mevcut altyapı, daha yüksek kapasitede olduğu halde gereğince talep olmadığı için tam manasıyla da kullanılamayabiliyor.” diye konuştu.

Avrupa Birliği’nin Facebook, YouTube, Twitter, TikTok ve Instagram üzere büyük toplumsal medya platformlarının kullanıcılarının güvenliği için yasa dışı içeriklerin yayılmasını önlemek manasında önemli kurallar getirdiğini anımsatan Uraloğlu, şöyle devam etti:

“Ben 58 yaşındayım. Benim 3 kızım, iki kız torunum var. Hepimizin etrafında da bir dünya insan var. Şu toplumsal medyada biz, hakikaten yasakçı zihniyette değiliz. Lakin herkesin de haddini bilmesi lazım. Yani oraya koyulan her şeye biz, susacak mıyız? Seslenmeyelim mi? Bütün ulusal ve manevi kıymetlerimize hakaret edilen ve hiçbir disiplini olmayan bir mecraya, hiç müdahale etmeyelim mi? Fakat ben size şunu söyleyeyim, toplumsal medya platformları sağlayıcılarından katiyetle çok daha özgürlükçü bir yaklaşımımız var, bunu bilhassa söylemek isterim.”

Uraloğlu, Yap İşlet Devlet (YİD) ve Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerine yapılan tenkitleri anımsatarak, kendisinin inşaat mühendisi olduğunu ve hesap yapmayı bildiğini söyledi.

Yatırımları üç metotla yaptıklarını belirten Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Bir, kamu kaynağından, büsbütün ulusal bütçeden yaparız. İki, dış kredi temin ederek yaparız. Üç, Kamu Özel İşbirliği ya da Yap İşlet Devlet projeleriyle yaparız. Ancak bizim bütçemizde ne var, bakarız. Ondan sonra tekrar bizim bütçemiz, ülkemizin kredibilitesi nedir, kredi alabilme kurallarımıza ve sonrasında da bu işin Yap İşlet Devlet modeliyle yapılabilirliğine bakarız. Yap İşlet Devlet modeli birebir vakitte bir finansman ve üretim modelidir. İkisinin birlikte olduğu modeldir. Burada bunu kaçırmamamız gerekir. Biz, burada şayet birinci, ikinci alternatiflerde imkan bulamamışsak üçüncü alternatife giderek Yap İşlet Devlet modelini yaparız. Burada üretim, işletme ve bakımından farklı bir halde teslim edilmesi bu projenin, kontratın olmazsa olmazlarından bir adedidir.”

“DOĞRU İŞLER YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Uraloğlu, 22 yıllık AK Parti hükümetlerinde cari fiyatlarla 51 milyar 585 milyon dolarlık Yap İşlet Devlet projesi yapıldığını lisana getirerek 4 bölümde irili ufaklı 74 projenin hayata geçirildiğini bildirdi.

Söz konusu projelerin, bugünün kaidelerinde bedelinin 83 milyar 508 milyon dolar olacağını anlatan Uraloğlu, “Parayı her vakit bulabiliriz fakat her işi her vakit yapamayız. Keşke muhalefetimiz destekleseydi de bu projeleri, biz daha fazla yapabilseydik.” sözlerini kullandı.

Uraloğlu, Osmangazi Köprüsü’nde, günlük 40 bin araç geçiş garantisi verildiğini belirterek şu anda buradan geçiş sayısının 68 binlere ulaştığını kaydetti.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden çift taraflı geçiş fiyatının 3 dolar olduğunu, tek taraflı geçiş fiyatının 1,5 dolar, aktüel fiyatın 2,14 dolar olduğunu kaydeden Uraloğlu, buna karşılık olması gereken fiyatın 74,98 lira, uygulanan fiyatın de 70 lira olduğunu bildirdi.

Marmaray’dan günde 300 seferle 650 bin insanın taşındığına işaret eden Uraloğlu, “Bir an gözümüzü kapatalım ve şu son yaptıklarımızın olmadığını düşünelim. İki köprüyle mi biz, İstanbul trafiğini rahatlatacaktık? Bırakın İstanbul’u, Türkiye ve Balkanlar sahiden felç olurdu. Onun için bu manada biz, yanlışsız işler yaptığımızı düşünüyoruz ve bunları da inşallah yapmaya devam edeceğiz. Burada birtakım tarihlerde biraz öteye geçtiğimizi, biraz geç kaldığımızı söylediniz. Doğrudur, bir kısmında bu türlü. Lakin şunu unutmamak lazım, bir salgın devri ve çok büyük bir sarsıntı yaşadık. Bunlar elbette çalışmalarımızı etkilemiştir. Etkilememesi asla mümkün değil fakat biz buna sığınmıyoruz. Bir kelam vermişsek, tahminen biraz geç kalmış olabiliriz ancak muhakkak sözümüzün gerisindeyiz. Kelamımızı de Allah’ın müsaadesiyle tutacağız.” sözlerini kullandı.

“HAYDARPAŞA VE SİRKECİ’DE İSTANBUL’A YAKIŞACAK PROJELER HAYATA GEÇİRİLECEK”

Tersun Dağı Projesi ile ilgili çalışmaların tamamlandığının altını çizen Uraloğlu, imkan bulunduğunda imale başlayacaklarını söyledi.

Uraloğlu, Haydarpaşa ve Sirkeci’de İstanbul’a yakışacak projelerin hayata geçirileceğini belirterek, “Burada bir rant varsa bu ülkemizin rantı olacaktır. Kimseye peşkeş çekilmiş değildir.” dedi.

AJet ile ilgili tenkitlere de karşılık veren Uraloğlu, “Elbette haklı tenkitlerin gereğini yapmak durumundayız. Bakın, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle kuzeyimizdeki hava koridoru kapalı. Filistin’deki zulümden ötürü güneyimizdeki hava koridorunun kıymetli bir kısmı kapalı ve rötarların olduğu temmuz ayında da Avrupa Kupası futbol turnuvası var ve buranın da şişmesinden ötürü kaynaklanan sorunlar var. Elbette yapılandırmadan kaynaklanan sorunlar de vardır lakin bunları çözdük ve şu anda yeni bir rötar sorunu yoktur. Önümüzdeki süreçte de olmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Siber güvenlik noktasında Türkiye’nin Avrupa ve dünyada çok güzel durumda olduğunu tabir eden Uraloğlu, “Verilerin depolanması için gereğince kapasitemiz var, bunu da en faal bir halde kullanmaya devam edeceğiz.” dedi.

Uraloğlu, motokuryelerle ilgili bir düzenleme yapmak üzere çalışmaların sürdüğüne dikkati çekti.

İsrail ile ticaret konusundaki argümanlara ait Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Esasında Ticaret Bakanımız gerekli açıklamalarda bulundu İsrail’le ticaret noktasında lakin Filistin İktisat Bakanının bilhassa paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracat, 625 kodu da Filistin’e ihracat. 624 kodlu hiçbir esere müsaade vermediğimizi söylemek isterim.”